Yusuf Ziya Ortaç, 4 Aralık 1895 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Mehmet Ziya Bey, annesi Pakize Hanım’dır. İsmiyle anılan Ziya Paşa’nın torunudur. Eğitimine önce Halkalı Rüştiyesi’nde başladı, ardından İstanbul Sultanisi’ni bitirdi. Daha sonra İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi’ne devam ederek buradan mezun oldu.
Yusuf Ziya Ortaç, öğrencilik yıllarında Servet-i Fünun edebiyatının etkisi altında kaldı. Edebiyat dünyasına öğretmenlikle başladı ve ardından gazetecilikle ilgilendi. Dönemindeki edebi akımlarla birlikte, özellikle Fecr-i Ati döneminin etkisi altında kaldı. “Yedi Meşaleciler” adı verilen bir edebiyat topluluğunun üyesi oldu ve bu topluluk, genç şair ve yazarları bir araya getirerek yeni bir edebiyat anlayışının oluşmasına katkı sağladı.
Gazetecilik kariyeri boyunca “Gülmece”, “Servet-i Fünun”, “Akşehir”, “Anadolu Hayat”, “Yeni İstanbul” ve “Türk Sazı” gibi dergilerde yazdı. Şiirleri genellikle aşk, tabiat ve güzellik temasını işlerken, geleneksel Türk sanatlarına olan sevgisini ve bu sanatların önemini vurguladı.
usuf Ziya Ortaç’ın önemli eserleri arasında “Bezirganbaşı Abdullah Efendi”, “Efsus’a Yolculuk”, “Türk Sazı” ve “Gülmece” bulunmaktadır. Ortaç, 2 Nisan 1967 tarihinde hayatını kaybetti.
Yusuf Ziya Ortaç’ın şiirleri genellikle aşk, tabiat ve güzellik gibi temalara odaklanmıştır. İşte onun ünlü şiirlerinden bazıları;
- Göçtü Gitti
- Beni Hiç Göremezsin
- Yine Bir Gülnihal
- Seni Kimler Aldı
- Gel Gör Beni Aşk Neyledi
- Kara Zambaklar Ülkesi
- Şiirimin Kaderi
- Çalgın
- Bir Melek Vardı
- Hasret ve Kumrular
- Son Akşam Yemeği
- Çalgın Benim Aşkım
- Ahiret İçin Sorulacak Sorular
- Efsus’a Yolculuk