Anasayfa » Divan Edebiyatının Genel Özellikleri:
1) Divan Edebiyatının Özellikleri:
- Nazım birimi çoğunlukla beyit, bazen dörtlük ve benttir.
- Şiirler Arap edebiyatından alınan aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
- Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü ağır bil dil kullanılmıştır.
- Edebi sanatlara önem verilmiş, süslü ve sanatlı bir anlatım tercih edilmiştir.
- Daha çok tam ve zengin uyak kullanılmış, göz için kafiye ilkesi benimsenmiştir.
- Şiirler “divan” adı verilen el yazması kitaplarda toplanmıştır.
- Şiirlerin son biriminde mahlas (takma ad) kullanılmıştır.
- Konuya değil üsluba, yani anlamdan çok söyleyiş güzelliğine önem verilmiştir.
- Konu bütünlüğü değil, beyit bütünlüğü esas alınmış, her beytin anlamı kendi içinde tamamlanmıştır. Diğer bir ifadeyle “bütün güzelli” yerine “parça güzelliğine nem
verilmiştir.
- Belli bir olay etrafında oluştuğu için mesnevilerde konu bütünlüğü vardır.
- Şiirlerde başlık kullanılmamış, şiirler redifleri veya nazım biçimlerinin adıyla anılmıştır.
- Arap ve İran edebiyatından alınan gazel, kaside, mesnevi, kıt’a, rubainin yanında Türklerin bu edebiyata kazandırdığı tuyug ve şarkı nazım şekilleri kullanılmıştır.
- Aşk, şarap gibi lirik konular gazel; övgü, yergi gibi konular kaside; olay örgüsü içeren konular ise mesnevi nazım sekliyle yazılmıştır.
- Şiirler isledikleri konuya göre “tevhit, münacât, naat, methiye, fahriye, mersiye, hicviye”
gibi türlere ayrılmıştır.
- Sanat için sanat anlayışıyla şiirler yazılmıştır.
- Aşk, şarap, sevgili, ölüm, övgü, yergi, din” gibi konular işlenmiş, somut konulara pek yer verilmemiştir.
- Şiirde en önemli tema aşktır. Ağırlıklı olarak dünyevi, beşeri aşk anlatılmış, ilahi aska da
yer verilmiştir.
- Ask açısından duyulan mutluluk dile getirilmiştir.
- Nazım (şiir) ağırlıklı bir edebiyattır, nesir fazla gelişmemiştir.
- Nesir tarzında “tezkire, münşeat, seyahatname, siyasetname, sefaretname, gazavatname, kıyafetname, menakıpname, fütüvvetname pendname, tarih türlerinde eserler verilmiştir.
- Hem sade hem süslü nesir örnekleri verilmiş, özellikle süslü nesirde seci denilen kafiye yoğun biçimde kullanılmıştır.
2) Divan Şiirinin Özellikleri:
- Nazım birimi çoğunlukla beyit, bazen dörtlük Ve benttir.
- Şiirler Arap edebiyatından alınan aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
- Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü ağır bil dil kullanılmıştır.
- Edebî sanatlara Önem verilmiş, süslü ve sanatlı bir anlatım tercih edilmiştir.
- Daha çok tam ve zengin uyak kullanılmış, göz İçin kafiye İlkesi benimsenmiştir.
- Şiirler “divan” adı verilen el yazması kitaplarda toplanmıştır.
- Şiirlerin son biriminde mahlas (takma ad) kullanılmıştır.
- Konuya değil üsluba, yani anlamdan çok söyleyiş güzelliğine önem verilmiştir.
- Konu bütünlüğü değil, beyit bütünlüğü esas alınmış, her beytin anlamı kendi İçinde tamamlanmıştır.
- Diğer bir ifadeyle “bütün güzelliği” yerine “parça güzelliği” ne önem verilmiştir.
- Belli bir olay etrafında oluştuğu için mesnevilerde konu bütünlüğü vardır.
- Şiirlerde başlık kullanılmamış, şiirler redifleri veya nazım biçimlerinin adıyla anılmıştır.
- Arap ve Iran edebiyatından alınan gazel, kaside, mesnevi, kıt’ a, rubainin yanında Türklerin bu edebiyata kazandırdığı tuyuğ ve şarkı nazım şekilleri kullanılmıştır.
- Aşk, şarap gibi lirik konular gazel; övgü, yergi gibi konular kaside; olay örgüsü içeren konular ise mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır.
- Şiirler işledikleri konuya göre “tevhit, münacât, naat, methiye, fahriye, mersiye, hicviye” gibi türlere ayrılmıştır.
- Sanat için sanat anlayışıyla şiirler yazılmıştır.
- Aşk, şarap, sevgili, ölüm, övgü, yergi, din” gibi konular işlenmiş, somut konulara pek yer verilmemiştir.
- Şiirde en önemli tema aşktır. Ağırlıklı olarak dünyevi, beşeri aşk anlatılmış, ilahi aşka da yer verilmiştir.
- Aşk acısından duyulan mutluluk dile getirilmiştir.
- Şiirdeki ortak kalıplardan biri “âşık, mâşuk,.rakip” üçgenidir. Âşık (seven) şairin kendisidir ve sembolü bülbüldür. Mâşuk (sevilen, sevgili) ise her zaman tektir; sembolü güldür.
- Aşığın sevgiliye kavuşmasını zorlaştıran unsur İse “ağyar” yani rakiptir, sembolü ise dikendir.
- Duygu ve düşünceler, “mazmun” adı verilen kalıplaşmış sözlerle anlatılmıştır. Örneğin servi — boyu, ok — kirpiği, yay — kaşı, inci — dişi, mah — yüzü, gül — yanağı sembolize etmiştir.