"Enter"a basıp içeriğe geçin

Divan Edebiyatı Nedir?

  • Türkler, 11. yy.dan itibaren kitteler halinde Müslüman olmaya başlamıştır. Bu durum Türk tarihinde çok önemli bir dönüm noktasıdır.
  • Yeni bir uygarlıkla İslam uygarlığı) tanışan Türkler, ahlak, eğitim, hukuk, kültürel yapı ve edebiyat basta olmak üzere bütün yasam tarzlarını da buna göre yeniden şekillendirmiştir.
  • Kuran- Kerim’in dili olan Arapça ve Anadolu’ya yerleşen Türklerin hemen yan başında köklü bir edebiyata sahip bulunan İran’ın dili olan Farsça, Müslüman olan Türklerin edebiyatlarında nemli bir yer bulmuştur.
  • 13. yy.dan itibaren bu iki dilin yoğun etkisi altında kalan sanatçılar, Türkçe-Arapça-Farsça karışımı yeni bir edebiyat dili (Osmanlıca) oluşturarak güçlü bir edebiyat meydana getirmiştir.
  • Böylece bir yandan sözü gelenekten gelen halk edebiyatı kendi mecrasında gelişimini sürdürürken diğer yandan yeni bir edebiyat oluşmaya başlamıştır.
  • Ortak temalar isleyen, belirli kurallar çerçevesinde gelişen bu yeni edebiyat, şiir ağırlıklı olmuştur.
  • Sanatların, şiirlerini topladıkları el yazması kitaplara divan dendiği için, divan edebiyatı adıyla anılagelmiştir. Bu edebiyat, klasik kurallara bağlı olduğu için Klasik Türk Edebiyatı; saray ve evresine yönelik olduğu için Saray Edebiyatı, Yüksek Zümre Edebiyatı olarak da an ilmiştir.
  • Bu edebiyatı meydana getiren sanatılar, medrese grenimi görmüş ve saray çevresinde yetişen kültürlü, aydın kişilerdir.
  • İlk ürünlerini 11. yy.da Anadolu dışında (Orta Asya, Kutadgu Bilig), 13. yy.dan itibaren de Anadolu’da vermeye başladı. İlk ürünlerde didaktik konuların ağırlıkta olduğu görülür.
  • Divan edebiyatı geleneği, 13. yüzyılda Hoca Dehhani ile başlayıp 16 ve 17. yy.da olgun dönemlerini yasamış ve Tanzimat Döneminden itibaren Türklerin Bati kültürüne yönelmesiyle 19. yy.in sonlarına doğru önemini yitirmiştir.
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir